abdullah alpdoğan ne demek?

Hüseyin Abdullah Alpdoğan (1878, Taşköprü, Kastamonu - 9 Nisan 1972, Kadıköy, İstanbul), Türk asker ve siyasetçi. Dersim İsyanı'nda Tunceli Valisi olarak görev yapmış ve olaylardaki rolü nedeniyle 'Dersim Kasabı' olarak anılmıştır.1

Yaşamı

1878 yılında Abdullah Efendi'nin oğlu olarak dünyaya geldi. Asker ve siyasetçi Nureddin Paşa'nın kızı Memduha Hanım (1904-1970) ile evlenen ve iki çocuk sahibi olan 2 Alpdoğan, 1972 yılında İstanbul'da öldü ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.3

Askeri ve Siyasi Kariyeri

1902 yılında Mekteb-i Harbiye'den Mülazım (Teğmen) rütbesiyle piyade sınıf on ikincisi olarak bitirdi. 1905 yılında Erkân-ı Harbiye Mektebi'ni Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirerek Osmanlı Ordusu'na katıldı. Seyyar Topçu Alayı 1. Tabur Subaylığı, Nizamiye 3. Alayı 3. Tabur 3. Bölük Subaylığı, Erkân-ı Harbiye 1. Şube Subaylığı, Edirne İstilaat Komisyonu Üyeliği, 2. Tekirdağ Kolordusu Kurmay Subaylığı, Kale-i Sultaniye 2. Kolordu Kurmay Subaylığı, 2. Kolordu Erkan-ı Harbiye Subaylığı, 5. Ordu Erkan-ı Harbiyesi 9. Şube Müdürlüğü, 11. ve 21. Kolordu Erkan-ı Harbiye Subaylığı, 9., 41. ve 61. Fırka Komutanlığı, Erkân-ı Harbiye-i Umumiye

  1. Şube Müdürlüğü, Merkez Ordusu Erkan-ı Harbiye Subaylığı, Milli Müdafaa Vekaleti Ordu Dairesi Başkanlığı ve Müsteşar Muavinliği, 1. Ordu Müfettişliği Erkan-ı Harbiye Subaylığı, Tunceli Valiliği ve Komutanlığı,
  2. Umumi Müfettişliği, 8. ve 17. Kolordu Komutanlığı, 1. Süvari Tümen Komutanlığı, TBMM VII. Dönem (Ara Seçim) Bolu, VIII. dönem Kastamonu milletvekilliği yaptı.

Tunceli Valiliği ve 1937-38 Dersim İsyanı

Kurtuluş Savaşı sırasında Koçgiri Harekatı'nda daha sonra damadı olacağı Sakallı Nurettin Paşa'nın emrinde görev yapan Alpdoğan, bu askerî harekât sürerken Ankara'ya çektikleri telgraflarla "tenkil harekâtının Dersim ve çevresini de kapsaması gerektiğini" bildirmiştir.4 Ancak bu talebi kabul görmemiş ve harekât Koçgiri ile sınırlı kalmıştır.

Alpdoğan, Koçgiri Hareketı sırasında edindiği "tecrübeleri", 1937-38'de Dersim'de uygulamıştır.5

10 Ocak 1936'da bir kararname ile Sekizinci Kolordu Komutanı olan Alptoğan, Tunceli Valiliği'ne atanır. Alpdoğan bu görevi Haziran 1943 tarihine kadar 7 yıl boyunca sürdürecektir.

Aralık 1935 tarih ve 2884 sayılı Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında Kanun gereğince Tunceli Valisinin yetki ve görevleri sadece idari değil aynı zamanda askeri ve adlidir.6 Yasa ile şehirde kudretli "tek adam" olmanın yanı sıra "Dördüncü Umumi Müfettiş" olarak mıntıka dâhilinde tüm devlet işlerinin olduğu gibi -dönemin tek partisi CHP'nin- parti faaliyet ve teşkilatının da yüksek murâkıp ve müfettişidir.7

1936'da devletin üst makamlarına sunulan raporlara göre Dersim'de bir "asayiş sorunu" kalmamıştır. Umumi Müfettişlerin 1936 toplantısında "Şimdiye kadar hükümet kuvvet ve nüfuzunun giremediği Dersim, Türkiye Cumhuriyeti camiasının ayrılmaz bir parçası haline girmiştir, bölge asayişinde yüzde 99 salah (düzelme) vardır" değerlendirmeleri yapılmıştır.8

Buna rağmen Alpdoğan, Valilik görevine gelir gelmez bölgedeki "silahların toplanması" kararı alır. Silah toplama kararını tüm aşiret liderleriyle yüz yüze görüşerek bizzat takip eder. 1936 boyunca devam eden silah toplama işinde tam başarı sağlanmıştır. Aşiretlerin ve ailelerin elindeki silahların yanı sıra bıçak ve kamaları dahi toplamıştır.9

Ancak 22 Mart 1937 tarihinde Gahmut Köprüsü'nün yakılması üzerine "1. Tunceli Askeri Harekâtı" resmen başlatılır.

"Tunceli bölgesinde hükümetçe konulmak istenen karakolları bölge halkı menfaatlerine uygun görmediklerinden Kahmutla Pah arasındaki Darboğaz tahta köprüsünü yaktılar ve oradaki jandarmalarla müsademe ettiler. Bu surette isyan başladı."10

Vali Abdullah Alpdoğan tarafından kurdele kesilerek açılan bu tahta köprünün yakılması sırasında İsmail Hakkı Yüzbaşı isimli bir asker yaşamını kaybetmiştir. Yaşanan silahlı çatışmada köprüyü yakanlardan da çok sayıda kişi ölmüştür. Ardından 4 gün sonra 26 Nisan günü Sin'e bağlı Askisor Karakolu isyancılar tarafından basılır. Bu olayda hiç kimse ölmemiştir. Ancak devletin tepkisi çok sert olacaktır.

4 Mayıs 1937'de Bakanlar Kurulu toplanarak "1937 Yılında Yapılan Tunceli Tenkil Harekatına Dair Bakanlar Kurulu Kararı" yayımlanır. "Gayet Gizlidir" ibareli yarım sayfadan oluşan kararın en önemli cümlesi şöyledir11:

"Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür."

Karar uyarınca batıya 2 bin kişi nakledilecektir. Ekim 1937'de harekât sona ermiş; 5 aylık askeri faaliyeti sonunda 1 subay şehit düşmüş; 4 subay ise yaralanmıştır. Er ve sivil insan ölü ve yaralı sayısı hakkında bir veri yoktur.12

Madalyaları

Alpdoğan Osmanlı Ordusu'nda katıldığı Birinci Dünya Savaşı'nda 2. Sınıf Demir Haç, Muharebe Gümüş İmtiyaz, Kılınçlı 3. Mecidi Nişanı, Harp Madalyası, İstiklal Madalyası gibi madalya ve nişanlar ile çeşitli takdirnameler kazanmıştır.

Kaynakça

Orijinal kaynak: abdullah alpdoğan. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler